Yaşam

İstanbul’un Haziran Konuğu Behçet Necatigil Şiirle Buluşuyor Etkinliği: “Şimdi Değil Sonra”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları, İstanbul Şiirle Buluşuyor başlığıyla düzenlediği etkinliklerde Haziran ayında Behçet Necatigil’i konuk ediyor. Yıldıray Şahinler’in Behçet Necatigil’in şiirlerinden yola çıkarak seslendirdiği “Şimdi Değil”, 4 Haziran 2023 Pazar günü Müze Gazhane Meydan Sahne’de seyirciyle buluşacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları, dönem başından beri yürüttüğü İstanbul Şiirle Buluşuyor adlı etkinliklere, Behçet’in şiirlerinden Yıldıray Şahinler’in uyarlayıp yönettiği “Şimdi Değil Sonra” adlı etkinliklere katıldı. “Evlerin Şairi” olarak bilinen Necatigil, çağdaş Türk şiirinin önde gelen isimlerinden biridir. gösterisiyle devam ediyor.
İBB Şehir Tiyatrosu oyuncuları Levent Üzümcü, Ceren Kaçar ve Cihat Faruk Sevindik’in yer aldığı gösterinin sahne ve kostüm tasarımı Ahsen Işık Yaman, ışık tasarımı Osman Aktan, efekt tasarımı Metin Taşkıran ve Caner Özdemir’e ait.

Şimdi Değil Sonra programı 4 Haziran 2023 Pazar günü Müze Gazhane Meydan Sahne’de seyirciyle buluşacak. Ücretsiz olarak gerçekleşecek gösteriye davetiyeler 1 Haziran Perşembe günü saat 11:00’de gişemizden, 11.15’te ise web sitemizden ve mobil uygulamamızdan alınabilecek.

İstanbul Şiirle Buluşuyor

İBB Şehir Tiyatroları, İstanbul Klasiklerle Buluşuyor başlığı altında duyurusunu yaptığı Klasikler Sezonunda İstanbul Şiirle Buluşuyor başlıklı yeni etkinlik serisini oluşturdu. Ücretsiz olan bu etkinliklerde usta şairlerimizin şiirleri dramatik bir sunum ve özgün bir yorumla sahnelendi. Oyuncuların, dekorun, kostümün ve müziğin buluştuğu, belirlenen şairin şiir coğrafyasından bir yönetmenimizin şiirleri derleyip uyarladığı gösteri, seyirciye şairin şiir dünyasında özgün bir yolculuk ve özel anlar yaşattı.

Dokunulduğunda Soluk Bir Gül Olur

Şimdi Değil Sonra, Behçet Necatigil’in şiir evrenine özel bir yolculuk. Şairin şiirlerinden Yıldıray Şahinler’in uyarlaması, şairin Solgun Bir Güle Dokunulduğunda adlı şiirini merkeze alıyor. Şairin “Şu kadardan düşer / Görmeyenden/ Eğilip alırım/ Dokunulduğunda solgun bir gül olur” mısralarının motifindeki şiir âleminin konuğuyuz.
“Babamın Edebiyat Öğretmeni”

Behçet Necatigil’in, babasının Kabataş Lisesi’nde edebiyat öğretmeni olduğundan bahseden “Artık Yok” adlı eserini uyarlayıp yöneten Yıldıray Şahinler, bu dizinin kendi dünyasındaki anlam katmanlarını şöyle anlatıyor: “Ben şiir parlatan biri değilim. alenen. Hiç bulunmadım. Ben bir şiir aşığı bile değilim. İşin gerçeği bu. Tiyatroda hiç konuşma insanı olmadım. Ben aksiyon insanıyım. Ben söylenenlerle değil, olanlarla ilgilenirim. Kelimelerin arkasında ve çevresinde yatan şeyle. Bu yüzden önce benden şiir dinletisi istendiğinde şaşırdım. Ancak sahneye çıkarmamız istenen şair Behçet Necatigil’di. Babamın Kabataş Lisesi’nden edebiyat öğretmeni. Üstelik Yıldız Kenter hocamın hayran olduğu şairdir. Konservatuvarda bize hep şiirlerini okuturdu. Şiirlerinde hep bir iç dünya vardı. İşte orada yakalandım. O içsel hayatlar, bu oyunda babamın ve edebiyat öğretmeninin hayatlarıyla buluşacak ve rüyalarımda şekillenen başka bir hayata dönüşecekti. Biraz, biraz değil. Böylece yola çıktık ve ortaya bir şiir dinletisi değil, kısa bir oyun çıktı. Bu oyun tamamen onun şiirlerinden oluşmaktadır. Ama anlattığımız hikaye Behçet Necatigil’in hayat hikayesi değil. Şiirlerinde yaşayan bir adamın hikayesi. Muhtemelen tanıdığınız biri. Sanki tanıyorum… tam adını buluyorum gibi… ama… “dokunduğunda solgun bir gül oluyor.”

BEHÇET NECATİGİL KİMDİR?
16 Nisan 1916’da İstanbul’un Fatih semtinde doğdu. Babası Kastamonulu Hacı Mehmet Necati Bey, annesi Fatma Bedriye Hanım’dır.

Necatigil, 1936 yılında Kabataş Lisesi’nden mezun oldu. 1940 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. 1940 yılında Kars Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak atandı. 1972 yılında İstanbul Çapa Eğitim Enstitüsü’nden emekli oldu.

Şair 1927 yılından itibaren eser yazmaya başlamıştır. Şiirleri Varlık, Vatan Gazetesi, Türk Dili, Kültür Dünyası, Cumhuriyet Gazetesi, Show, Yazko Edebiyat gibi gazete ve dergilerde yayımlanmıştır.

Behçet Necatigil kendisini “toplumsal gerçekçi” bir şair olarak tanımlar. Toplumcu gerçekçilik anlayışıyla karşılaştırıldığında, içinde yer aldığı ılımlı sosyo-ekonomik toplumun ekonomik ve toplumsal sorunlarını gerçekçi bir gözlemle sunmayı amaçlamış ve toplumun toplumsal sorunlarını kendi kişisel yaşamlarının prizmasından sunmaya çalışmıştır. . Şair şiirlerinde büyük şahsiyetler, aristokratlar, seçkinler ve kahramanların değil, büyük şehirde tutunmaya ve var olmaya çalışan orta sınıf vatandaşların yaşamlarına, duygularına ve düşüncelerine yer vermiştir. Sanatçı genel olarak karamsar bir dünya görüşüne sahiptir. Hayatın daha olumsuz yönleriyle ilgilenir. Şiirlerinde neşeden çok hüzün, acı ve yük hakimdir. Şiirlerinde yaptığı bahislere genel olarak bakacak olursak şu şekilde değerlendirilebilir:

Necatigil, ev ve aile mutluluğuna önem vermiş, “evi” hem bireysel hem de toplumsal hayatın merkezine almıştır. Ona göre barınma, yaşam biçimlerinin belirleyici unsuru ve sosyo-ekonomik düzeylerin temel kriteridir. Şair, büyük bir şehirde yaşayan orta sınıf bir vatandaşın tüm kişisel ve toplumsal sorunlarını, aşklarını, özlemlerini, beklentilerini, felsefi ve toplumsal meselelere bakış açısını farklı boyutlarıyla irdelemeye çalışmıştır. Necatigil, birçok İstanbul şairi gibi İstanbul’un tarihi ve coğrafi güzelliklerinden çok; İstanbul gibi büyük bir şehirde yaşam mücadelesi veren yoksul ve orta sınıfın sorunlarının şairidir. Necatigil’in şiirinin ana konusu “ev ve aile”dir. Necatigil aşk konusunda özellikle ilk gençlik yıllarındaki aşk duygularına, eski aşıkların bıraktığı derin acılara ve anılarına yer verir.

Türkçenin tüm olanaklarından en iyi şekilde yararlanmaya çalışmış, anlam zenginliği nedeniyle pek çok konuda denenmiş ve sınanmış değerler olduğuna inandığı eski kelimeleri kullanmaktan çekinmemiştir. Şiirde kullandığı kelimelerde sesin manasına ve hoşluğuna değer vermiştir. Özellikle ilk şiirlerinde atasözlerine, halk deyimlerine ve çağın getirdiği bazı teknik kelimelere sonraki şiirlerinde yer vermiştir.

Necatigil’in şiirden sonra en ağır bastığı edebî türlerden biri de radyo oyunudur. Pek çok radyo oyunu yazmış ve birçok roman ve hikâyeyi yine radyo oyunu olarak uygulamıştır. Türk ve dünya radyolarında yayınlanan bu oyunlar, bir bakıma şiirlerinin dokunaklı olaylarla anlatılmasıyla ilgili. Bu anlamda şiirleri ve radyo oyunları birbirini tamamlayan metinlerdir.

Behçet Necatigil, Cumhuriyet döneminin 1935-1979 ortalarında toplumcu gerçekçi sanat anlayışıyla şiirler yazan bağımsız bir şair, radyo oyunu yazarı, çevirmen, eleştirmen, araştırmacı ve denemecidir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

karayazi-ajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu