Cumhurbaşkanı Erdoğan 8. Aile Şurası’nda konuştu: (1)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Müslüman-Türk milletinin alamet-i farikası olan güçlü aile yapısını zayıflatacak her türlü girişime karşı uyanık olmamız gerektiğini, kutsal bir yapı olan ailenin zedelenmesine izin vermeyeceklerini ifade etti. .
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde “Ailemiz, Türkiye Yüzyılında Geleceğimiz” temasıyla düzenlenen 8. Aile Şurası’na katıldı.
Konseyin ülkeye, millete ve tüm ailelere hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, Konseyi düzenleyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkililerini tebrik etti.
Şura kapsamındaki komisyon çalışmalarında aile kurumunu güçlendirecek önemli öneri ve tespitlerin ortaya konulacağına inandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şuranın içeriğinin zenginleştirilmesi yönünde yapılan çalışmaları takdirle karşıladığını kaydetti.
İlki 1990’da gerçekleştirilen şuraların dördünün AK Parti döneminde yapıldığını belirten Erdoğan, her mecliste başta aile olmak üzere toplumu etkileyen kritik sorunların tartışıldığını ve çözüm önerilerinin getirildiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
“Aileye ilişkin politikalarımızı şekillendirirken meclis kararlarını rehber aldık. Bunlardan ilki, yalnızca aileyle ilgilenecek bir bakanlık kurma fikriydi. 2017’de gündeme gelen bu öneriyi hayata geçirdik. Böylece aile meselesinin tüm boyutlarıyla tek çatı altında yönetilmesini sağladık.Cumhuriyet Ailemizin 100. yılını kutladığımız bir döneme denk gelen 8. Aile Şurası açıktır. Hem kapsamlı bir muhasebe imkânı sağlayacak, hem de gelecek hedeflerinin belirlenmesine katkı sağlayacak, bakmalarını rica ediyorum.
Konseyin temasında da belirttiğimiz gibi geleceğimiz olan aile kurumunun korunmasında görüşlerinizin çok değerli ve anlamlı olduğunu bilmenizi isterim. Bilim insanlarından uzmanlara, kamu kurumlarından sivil toplum kuruluşlarına kadar tüm paydaşları bir araya getiren Konseyin başarılı ve verimli olmasını diliyorum. ‘Aile’ inancımızda ve kültürümüzde kutsal bir kurumdur. İnsanı doğumdan ölüme kadar her yönüyle kuşatan ve onu hayatın iniş ve çıkışlarına karşı koruyan aile, büyük bir nimet ve eşsiz bir hazinedir. İnsan ailede doğar, ailede huzur bulur, aile bireyleri arasında kendini güvende hisseder, ailesiyle birlikte hayata hazırlanır. “Sevginin paylaşarak yeşerdiği, zorlukların birlikte aşıldığı aile, insanı insan yapan en değerli özelliklerden biridir.”
“Aile toplumun çelik çekirdeği, özü, çekirdeği ve güç kaynağıdır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin asli görevinin aile kurumunu ve neslini korumak olduğunu, bunun bir inanç meselesi olarak tebliğ edildiğini belirtti. Devletin aileyi koruma sorumluluğu “Aile Türk toplumunun temelidir” şeklinde ifade ediliyor. Anayasa’nın 41. maddesinde yer aldığını hatırlatan Erdoğan, “Aile toplumun temelidir ve temelleri sağlam olmayan toplumlar ayakta kalamaz. Bu bakımdan aile, toplumun çelik çekirdeği, özü, çekirdeği ve kaynağıdır. toplumun gücü.” söz konusu.
Aileyi devletin direği ve temel taşı olarak gördüklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Nesilden nesile aktarılan milli kültür ve değerlerimizin temeli aile kurumudur. Dil ailede öğrenilir, ahlak ailede kazanılır, inanç ailede yerleşir. Milli bilinç ailede kazanılır. aile, merhamet, şefkat, saygı ve sevgi ailede kazanılır. Karakter burada şekillenir, kimlik ailede inşa edilir.” Kişi, aile çatısı altında toplumun sorumlu bir üyesi haline gelir. Çocukları çağın hastalıklarından koruyan kalkan yine ailedir. Okuldan önce ilk ve en değerli eğitim kurumu da ailedir. İnsani, toplumsal ve devlet yaşamımızda yeri doldurulamaz olan aileye sahip çıkmak, insanlığı, toplumu korumak, devletin ve milletin geleceğini korumak demektir. Ekonomik açıdan ne kadar zengin olursa olsun, aileye gereken değeri vermeyen hiçbir toplum geleceğine güvenle bakamaz.
İşte Batı’nın çıkmazı. Güçlü bir toplum olmanın yolu sadece maddi imkanlardan değil, öncelikle güçlü bir aile yapısına sahip olmaktan geçer. Aile sorununa bakarken anne-baba ve çocuk yapısından çok daha geniş bir perspektiften yaklaşmamız gerekiyor. Aile kurumunun kolaylaştırıcı ve sıradan yerine toplumumuzdaki yerini uygun, gerçek ve doğru biçimde belirlememiz gerekiyor. Müslüman-Türk milletinin alameti olan güçlü aile yapımızı zayıflatacak her türlü girişime karşı uyanık olmalıyız. Bizim hem devlet olarak hem de kişisel olarak soruna yaklaşımımız bu taraftadır. Bunun için tüm seçim kampanyası boyunca da belirttiğim gibi Cumhur İttifakı’nda LGBT anlayışı yok. LGBT var, illet ittifakı olsun, zirve tepe kullansın ama bizde bu yok. Neden? Çünkü aile kutsal bir yapıdır ve bu mutlu yapıyı lekeleyemeyiz. İzin vermiyoruz, yapamayız. “
(Devam edecek)